ANAYASA ÜZERİNE – DENETLEME

Share

Küçük işletmeden büyük dev holdinglere kadar her türlü ticari ve ekonomik işletmeden, Spor kulüplerinden yaydım derneklerine, STK lara, tabii ki en önemlisi her türlü siyasi yönetim sisteminde, rejimde; başarının, ilerlemenin, üretkenliğin ve adaletin olmazsa olmaz şartı SAĞLIKLI DENETİMDİR. Denetimin olmadığı yerde, kargaşa, karmaşa keyfilik ve suistimal had safhaya ulaşır.

Denetlemede en önemli amaç aksayan, eksik yönlerin ve işlemlerin tespit edilmesi ve giderilerek sürekli iyileşmeye yardımcı olunmasıdır. Ve kişi, kurum ve yapıların çalışmasının keyfilikten uzak kontrol altında tutulmasıdır. Kişiler herhangi bir şekilde denetim altında olduğunu bilirse daha dikkatli, daha verimli ve sağlıklı çalışır.

Şimdi yeni yapılan değişiklikle denetim mekanizması bir taraftan zayıflatılıp anlamsızlaştırılıyor, başka bir yönü ile keyfilik arttırılıyor, yeni oluşturulan mekanizma ile denetlemekten ziyade cezalandırmanın, kelle koparmanın bir aracı haline getiriliyor.

Şöyle ki;

Yapılmak istenen değişikliklerle Siyasi denetim açısından; Meclis sembolik hale getiriliyor, “Gensoru” ve “Meclis Soruşturması” mekanizmaları Anayasadan çıkarılıyor,( Gensoru: Madde 99 ve Meclis soruşturması: Madde 100) diğerleri de sadece bilgilendirme ve bilgi edinme maksadıyla korunuyor,(Mevcut Anayasa; Madde 98 değiştiriliyor ve Meclis’in denetim yetkileri yeniden düzenliyor.)

Diğer yandan Anayasa 108. Maddede yapılan değişiklikler ile “Devlet Denetleme Kurulu” yapısı ve görevlerinde önemli değişiklikler yapılarak görevleri içine her türlü idari soruşturma” ekleniyor. Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışında olan Silahlı Kuvvetler görev alanı içine dahil ediliyor.

Mevcut Anayasa aynı madde de “Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından Cumhurbaşkanınca atanır. İbaresi değiştirilerek; “Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanınca atanır” denilerek Atanacak kişilerin taşıması gereken vasıf ve niteliklerinin  mevcut Anayasada Kanunla – Meclis tarafından belirlenmesi şartı ortadan kaldırılıyor tamamen Cumhurbaşkanının takdir ve inisiyatifine bırakılıyor.

Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri, “Kanunla düzenlenir” ibaresi anayasadan çıkarılıp,Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenir” deniyor.

Burada açık ve net şekilde görüleceği üzere Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı genişletilerek çok kapsamlı hale getirilmiş ancak düzenlemelerdeki yasamanın-Meclisin yetkisinde olan Kanunla düzenlenme şartları Anayasadan çıkarılarak Meclis-Yasama ve Yargı devre dışı bırakılarak Cumhurbaşkanı-Yürütme bu alanda da tek söz sahibi hale getirilmiş oluyor.

“Tek Kişi” Devletin Denetlenmesi ile ilgili yapılanma ve işleyişte tek söz sahibi haline gelmektedir.

Şimdi burada birinci sıkıntı yapılacak denetim “Birinci Taraf Denetim” yani kendi kendine denetleme oluyor…

(Denetimler üç şekilde yapılır; kısaca:

Birinci Taraf Denetim: Kişinin, kurumun kendi kendini denetlemesi.

İkinci Taraf Denetim: Tüketenin üreteni, alıcının satıcıyı yani muhatapların birbirini denetlemesi.

Üçüncü Taraf Denetim: Bağımsız ve Tarafsız kişi ve kuruluşlarca yapılan denetim. Gerçek manda güvenilir olan budur. Örneğimizde Yasamanın-Meclisin, Yargının Yürütmeyi denetlemesi gibi)

Yani kendin çal kendin oyna hesabı… Başbakanlık Denetleme Kurulu ve Kamu Kurumları teftiş Kurulları daha önce kapatılmışken şimdi “Tek Kişi” nin idaresi ve kontrolünde bütün devlet kurumları DDK tarafından denetlenecek, Soruşturulacak…

ŞİMDİLİK SÖZ SİZİN KARAR SİZİN!!!

Hüseyin ÇAKIR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.