Sağlıklı Yaşlanma

Share

 

Prof. Dr. Osman Beyazoğlu

Yaşlılık insan hayatında bir dönem olarak yer almaktadır. Kaç yaşına gelindiğinde yaşlı olarak kabul edilmekte, bununla ilgili dünya sağlık örgütünün belirlediği sınıflandırma mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü 1982 yılında 65 yaşı,  yaşlılığın başlangıcı olarak kabul etmiş; 65-74 yaşları arasını yaşlılık, 75-89 yaşları arasını ileri yaşlılık, 90 yaş ve üzeri yaşları ihtiyarlık kategorinde tanımlamıştır.  Dünyada ve ülkemizde yaşlıların genel nüfusa oranı yıldan yıla artmaktadır. Ülkemizde 1960’lı yılların başında 65 yaş üstü bireylerin oranı %4 iken, 2014 yılında %8.2 ve 2019 yılında %9.1’e yükselmiş; 2023 yılında %10.2’e ve 2050 yılında %20.2’e çıkacağı tahmin edilmektedir.  Zamanımızda Türkiye’de yaş ortalaması kadınlarda 79.4 ve erkeklerde 73.7 olarak kayıtlara geçmiştir.

Yaşlanma geriye dönüşü olmayan bir süreçtir.  İnsanlarda ilerleyen yaşla birlikte hücre, doku, organ ve organizmada değişiklikler meydana gelmektedir.  Bu değişmeler herkeste aynı hızda ve şekilde görülmemektedir.  Beslenme, yaşayış tarzı, çevresel faktörler, geçirdiği hastalıklar, insanların hayatta kalma sürelerini ve sağlıklı hayatlarını sürdürmelerinde etkili olmaktadır. Hayat boyu sağlık farkındalığı ile yaşlanmadan yaşlılık dönemine hazırlanma, sağlık bakımından risk oluşturacak davranışlardan uzak durma, insanların hayat kalitesini belirlemede etkili olmaktadır. Yaşlanmadan önce yaşlılığa hazırlanmak için kişiler kendilerine yatırım yapmalıdır.   Yaşlanma ile ortaya çıkacak olumsuz etkileri azaltmak ve sağlıklı bir hayat sürmek için neler yapılması gerektiği, yaşlanma kuralları maddeler halinde şu şekilde özetlenmiştir:

  1. Sağlıklı beslenin. Her yaşta beslenme sağlıklı olmada en önemli unsurdur, ancak yaşlanma ile ortaya çıkacak sağlık problemlerine karşı beslenmenin önemi daha da artmaktadır.  Beslenmede bitkisel gıdalara ağırlık vermek, hayvansal gıdaları azaltmak daha sağlıklıdır.  Antioksidan ve lifli bitkisel besinler hastalıklara karşı koruyucu ve bünyeyi yıpratmaz, kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri yaşlanmayı hızlandırır, bu yüzden bunların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Hastalıkların önemli bir kısmı beslenme bozukluğundan ortaya çıkmaktadır. Beslenmede günlük beslenme menüsünün zengin olması ve ihtiyaç duyulan besin öğelerini içermesi de önemlidir.
  2. Konfordan uzak durun. Yürüyerek gidilecek bir yere araba ile gitmek yerine yürüme tercih edilmeli, hareketsiz kalmamalı, egzersiz yapma bir alışkanlık haline getirilmelidir. İmkanı olanların bağ bahçe işleri ile uğraşması,  onlara hem aktif hareket etme imkanı sağlar hem de ruhen dinlendirir.
  3. Düzenli uyuyun. Düzenli uyku her yaşta insan için sağlıklı olmanın genel kuralıdır.  Mutlaka günde en az 6 saat uyumaya dikkat etmelidir. Aynı zamanda gece uykusu da önemlidir.  Saat 23 ile saat 04 arasında uykuda olmalı, bu saatlerde vücut detoks (temizlik) yapar ve mutluluk hormonu olan melatonin salgılanır;  aynı zamanda vücut uykuda dinlenir ve beyin uykuda iken yenilenir.  Bu yüzden yeterli ve kaliteli uyku yaşlanmayı geciktirir, tersi ise hızlandırır.
  4. Sigara ve alkolden uzak durun. Sigaranın insan bünyesine çok zarar verdiği ve sigara içenlerin ömründen 10 yıl götürdüğü dile getirilmektedir. Alkol damarlarda ve karaciğer gibi organlarda hasar yapar, organları yıpratır ve yaşlanmayı hızlandırır.
  5. İdeal kiloda kalın. Fazla kilo hücreleri, organları yorar, yaşlandırır.  Fazla kilo kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi hastalıklar için risk oluşturmaktadır.
  6. Toksinlerden korunun. Besinler yolu ile çevresel etkenlerle ağır metaller ve diğer bazı toksitler insan bünyesine girmektedir.  Bu yüzden işlemiş gıdalardan, kirli ortamlardan uzak durmalı, ayrıca vücuttan toksitlerin atılmasında etkili olan sülfürlü bileşikleri ihtiva eden (lahanagiller ve soğangiller) besinler tüketilmeli ve günde 2-2.5 litre su içilmelidir.
  7. Egzersiz yapın. Genç yaşlardan itibaren yapılan düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite, ileri yaşlarda kalp-damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, obezite, kemik ve kas erimesi, depresyon gibi sağlık problemleri görülme riskini azalmaktadır. Hareketsizlik bütün bu rahatsızlıklar için risk oluşturmaktadır. Aynı zaman da egzersizin duygusal ve zihinsel faaliyetler üzerinde de olumlu etkileri bulunmaktadır.
  8. Bağışıklık sisteminizi koruyun. Bağışıklık sistemini zayıf düşüren beslenme bozuklukları, uykusuzluk, stres, sigara ve alkol kullanma ve gereksiz antibiyotik gibi ilaçların kullanılmasıdır.

Bağışıklık sistemi hastalıklara karşı savunma kalkanıdır. Vücudun en büyük bağışıklık organı bağırsaklardır.  Bağırsaklardaki faydalı bakterilerle bağışıklık savaşçı hücreleri arasında iletişim vardır. Bol bol probiyotik(faydalı bakterilerin sayısını artırır) ve prebiyotik(faydalı bakterilerin besinin oluşturur) besinler tüketilmelidir.

  1. Sosyal ilişkilerinizi artırın. Akrabalarla veya çevrenizdeki insanlarla iyi iletişim kurma insanları stresten uzak tutar.  İnsanların kendi yaşıtları ile vakit geçirmeleri, sorunlarının paylaşmaları onları rahatlatır.  Sorunlar paylaştıkça azalır, mutluluk ise paylaştıkça artar.
  2. Düzenli check-up yaptırın. Özellikle 40 yaşından sonra düzenli bazı tetkiklerin yaptırılmasında fayda vardır. ‘Erken teşhis hayat kurtarır’, yetkili otoriteler tarafından çok kullanılan ifade olarak karşımıza çıkmaktadır.  Yapılan tetkiklerle başlangıçta tespit edilen bazı hastalıklara karşı tedavide başarı şansı artmaktadır.
  3. Diş kontrolünüzü yaptırın. Sağlıklı bir hayat için diş hastalıkları da önemli rol oynamaktadır.  Bu yüzden diş kontrolü yaptırmalı ve diş tedavileri ihmal edilmemelidir.
  4. Yeni şeyler öğrenmeye çalışın. Sürekli bir şeyler öğrenme zihinsel aktiviteyi artırır, insanın kendisini iyi hissetmesini sağlar. Aktif ve üretken insanlar hayata daha sıkı bağlanırlar ve bu tip insanların ileride Alzheimer gibi beyin hastalıklarına yakalanma riski azalır. Bu yüzden sürekli okumalı, hobiler edinmeli, çeşitli uğraşılar insanda yaratıcı düşünceyi geliştirir.

Yukarıda sıralanan hususların yeni bilgiler olmadığı görülür.  Bunların her biri için sayfalarca yazı yazılabilir.  Burada toplu özet bilgi verilmeye çalışılmıştır.  Bu yazının başlığı sağlıklı yaşlanma, bunun yerine sağlıklı hayat da denebilir.  Sağlıklı yaşlanmak, her yaşta bu kuralları uygulaması ile mümkün olabilir.  İnsanın her yaşta yaptıkları yıllar içinde bir duvara konan tuğla gibi düşünülebilir.  Bu inşaatın temelleri gençlik yaşlarından itibaren ne kadar sağlam atılırsa, ileri yaşlarda özellikle yaşlılık dönemlerinde sağlıklı olarak hayatını sürdürmesinde etken olur. Yaşlanmaktan korkmayalım, her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu kabul edelim ve kendimizi yaşlılığa hazırlayalım.

Herkese sağlıklı uzun ömürler dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.