Stresin ruhsal ve bedensel etkileri

Share

Prof. Dr. Osman Beyazoğlu

 

Stres, vücudun iç ve dış etkilere karşı verdiği bir tepkidir. Diğer bir ifadeyle insanın bir takım olaylardan etkilendiği zaman bu olaylara karşı ruhsal ve bedensel tepki göstermesi stres olarak tanımlanabilir. Herhangi bir olay karşısında beyin bir tehdit algısı fark ettiğinde vücudun savunma mekanizmalarını uyarır, stres hormonları (kortizol, adrenalin, noradrenalin) salgılanmaya başlar. Stres hormonlarının salgılanması strese karşı vücudun verdiği bir cevap niteliğindedir.

Stres, hayatın bir parçasıdır. Kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur.  Stres her zaman zararlı olmayabilir, hatta hafif stres insanı harekete geçiren, enerji veren ve kendini geliştirmeye yol açan bir etken de olabilir.  Ancak stres düzeyi yüksek olursa, uzun sürer ya da sık sık tekrarlanırsa, o zaman insanın hayattan aldığı zevk azalabilir, verim düşebilir ve çevresi ile olan ilişkilerde sorunlar ortaya çıkabilir.

Stresin uzun sürmesi ve tekrarlaması en basit tanımıyla sağlığın bozulması, yani hastalık hali anlamına gelmektedir. İnsanların olaylar karşısında tepkisi aynı değildir. Bu yüzden stres için belirleyici olan tek başına dış etken değil, etkenle kişi arasındaki etkileşimdir.  Stresi tümüyle yok etmeyi düşünmek mümkün değildir. Doğru olan onu yönetmek, dozunu azaltmak daha da önemlisi ona uyum sağlamaktır. Bazı insanlar doğuştan stres savar yeteneklere sahiptir. Stres onlara bulaşmaz, bulaşsa da bedene nüfuz edemez, ancak bu durumun tam tersini yaşayan çok insan vardır ve onlar da çok etkilenirler. Uzayan ve tekrarlayan stresler sağlığı bozar, insanlarda ruhsal ve bedensel birçok etki ortaya çıkar.

Stresin insan sağlığına etkisi

  • Stres hormonlarının salgısı artınca kişide bir takım değişiklikler meydana gelir. Yüz rengi değişir, ellerde bedende aşırı terleme olabilir, ses tonu değişir, sinirli hali görülür.
  • Stresli insan, önceden rahat karar verdiği konularda karar vermede zorlanır, düşünmeden bazı hareketleri yapmaya başlar.
  • Kan basıncı artar, çarpıntı ve hipertansiyon gibi kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Damar sertliği, bazen kalp krizi meydana gelebilir.
  • Uzun süre stresli durumunda sindirim sisteminde reflü, gastrit, ülser gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
  • Beyinde öfke belirtileri, baş dönmesi, baş ağrısı, ağır stres durumunda nadiren de olsa felç olma riski de vardır.
  • Uyku problemleri görülebilir, kişi rahat uyuyama problemi yaşayabilir, bu durum sağlığın bozulmasını tetikler.
  • Uzayan ve tekrarlayan stres sürecinde Parkinson, Alzheimer, şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
  • Stresin artması vücutta serbest radikallerin artmasına yol açar. Serbest radikaller hücrelerde ve özellikle DNA’da hasarlar meydana gelmesine sebep olur, bu hasarlara bağlı çeşitli hastalıklar meydana gelebilir.
  • Stresin uzun sürmesi bazen kısırlığa da sebep olabilir, erkeklerde sperm ve testosteron üretimini düşürür, iktidarsızlığa da yol açabilir. Bayanlarda regi döngüsünü bozar ve regi öncesinde yaşanan sorunları artırabilir.
  • Bazı insanlar stresli olduklarında sigara, ilaç ve alkol kullanımını artırırlar, bu tip davranışlar sağlığı bozan önemli etkenlerdir. Aynı zamanda stresli insanlar araba kullanırken kaza yapma eğilimi de artar.
  • Nadiren de olsa çok stres altında olanlarda iştahının kesilmesi ya da artması gibi değişmeler de görülebilir.

Stresle başa çıkma yolları

Stresi tümüyle engellemek, yok etmek mümkün olmayabilir. Ancak etkisi, tahribatı azaltılabilir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Stres altında olan kişilerde stres hormonlarının salgısı ile kendisinde değişmeleri hissedebilir. Bu durumda ilk yapacağı hareket, kapalı bir ortam da ise açık havaya çıkıp derin derin nefes alarak gevşemeye çalışmalıdır. Bu şekilde stres hormonlarının salgısı ve tahribatı azaltılabilir.
  • Egzersiz yapma, stresle baş etmenin ve kaygıyı azaltmanın en önemli yollarından biridir. Egzersiz yaparken beyinde endorfin ve dopamin gibi kimyasallar salgılanır, bu kimyasallar stresi azaltır ve stres hormonlarının salgısını düşürür.
  • Stres uyku problemlerine de yol açar, iyi bir uyku insanı rahatlatır, uykuda iken mutluluk hormonu olan serotonin salgılanır ve bünyeyi rahatlatır. İyi bir uyku için gerekirse bitkisel takviyelerden de istifade edilebilir.
  • Bir insan herhangi bir olay karşısında etkilendiğinde, konuyu bir yakını ya da bir dostu ile paylaştığı zaman rahatlayabilir, bu şekilde stresin zararı azaltılabilir.
  • Stresli insanda bağışıklık sistemi de bozulur, bu da hastalıklara davetiye çıkarır. Bu yüzden bağışıklığı güçlü tutmak önemlidir.
  • Bazı emeklilerin ev hanımlarının belli bir işi yapmadıklarından strese girdikleri görülür. Ayrıca pandemi sürecinde insanlar kapalı ortamlarda daha uzun zaman geçirmek zorunda kaldılar, bu da stresi artıran etkenlerdir. İnsanlar mutlaka kendini meşgul edecek bir uğraş bulmalılar, bir hobi geliştirmeliler. Bu tip uğraşlar stresi azaltır ya da yok eder.
  • Bir kişi bir sorunla karşılaştığı zaman onu düşünerek kendini üzme yerine gülüp geçebilir, bunu herkes yapamaz ancak yapanlar strese girmeden kurtulurlar.
  • Bazı insanlar yoğun işleri dolayısıyla bunları zamanında yetiştiremedikleri zaman strese girerler, bir liste yaparak acil olanları öne almak süretiyle, onları bitirdim düşüncesiyle strese girmekten kurtulabilirler.
  • Zamanı müsait olanlar sosyal projelerde görev alabilirler, bunlar insanın kendine olan güveni artırır ve rahatlatır, stresten uzak tutar.
  • Bir kişi şayet karşılaştığı bir stresle kendi başına başa çıkması güçleşirse, çevresinden veya bir uzmandan yardım isteyebilir. Mutlaka uzun süre stresli kalmamaya dikkat etmelidir.

Stresten tamamen arınmak, strese hiç girmemek mümkün olmayabilir.  Önemli olan tekrarlanmaması ve uzun süre stres altında kalmamaktır.  Başlangıçta da değinildiği gibi herhangi bir olay karşısında herkesin tepkisi aynı olmaz, bazıları hiç etkilenmez, bazıları ise değişen bir şeyle karşılaştığı zaman dünya sanki başına yıkılmış gibi etkilenir. Bu yüzden insanın kendisini iyi tanıması, nelerden çok etkilendiğini bilerek ona göre davranış geliştirmesi gerekebilir,  örneğin cenazelere katıldığı zaman çok fazla etkileniyorsa, cenazelere katılmayabilir, daha sonra taziye ziyaretine gidebilir.

Stressiz, hastalıklardan uzak ve sağlıklı günler dilerim.  Saygılarımla.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.