Şeker Zararlı mı?

Share

Prof. Dr. Osman Beyazoğlu

Şeker ve şekerli gıdalar insanlar tarafından sevilerek yenen besinler arasındadır.  Zamanımızda bazı insanların çok fazla şekeri bünyelerine aldığı görülmektedir.  Buna beyaz undan yapılan gıdalarda eklendiğinde basit karbonhidrat (şeker ve unlu mamuller basit karbonhidratlar olarak adlandırılır)  tüketiminin inanılmaz boyutlara ulaştığı görülür. Ülkemizde şeker, şekerli endüstriyel ürünler, beyaz undan yapılan ekmek, çeşitli hamur işleri ve tatlılar çok tüketildiği gibi,   ramazanda bunların çok daha fazla tüketildiği görülmektedir.  Şeker zararlı mı?  Şeker ve şekerli besinlerin sağlığımıza olumsuz etkileri var mı?  Bu yazı ile bu sorulara cevap verilmeye çalışılmıştır.

Şekerler, rafine şekerler, doğal şekerler, yiyeceklere üretim sırasında eklenen şekerler olarak gruplandırılabilir.  Rafine şekerler, şeker kamışı ve şeker pancarından elde edilen bildiğimiz kristal ya da toz halindeki beyaz şekerdir.  Doğal şekerler meyve (früktoz) ve süt (laktoz) gibi besinlerin bileşiminde bulunmaktadır.  Endüstriyel birçok ürüne de üretim sırasında lezzet katmak, kıvamını artırmak, renklendirmek ve raf ömrünü uzatmak için şeker ilave edilmektedir.  Tatlı (gofret, tatlı bisküvi gibi) ve tatlı olmayan pek çok endüstriyel ürünün (ketçap, çeşitli soslar, kahvaltılık tahıllar, meyveli yoğurtlar, hazır meyve suları, meyveli çaylar, aromalı içecekler) içinde basit şekerler bulunmaktadır.

Bir süredir ülkemizde şeker yerine çok fazla kullanılmakta olan mısır şurubu da şekerdir ve rafine şekere göre daha tatlı ve daha zararlıdır.  Mısır şurubunda ağırlıklı olarak früktoz bulunur.

Şeker ve şekerli besinlerin sağlığımız üzerine etkileri:

  • Şekerden alacağımız hiçbir besin, vitamin ve mineral bulunmamaktadır. Şeker tüketimi bünyeye boş kalori yükü kazandırır, bu da kilo olarak yansır.  Göbekte ve bel çevresinde biriken yağlar şeker ve şekerli besinlerin tüketilmesi ile oluşmaktadır.
  • Rafine şeker (beyaz şeker), asitik bir gıdadır. Vücudun kimyasını bozar, metabolize edilebilmesi için kalsiyum, magnezyum, çinko gibi minerallere ihtiyaç duyar, bu durum vücudun mineral rezervleriniz azaltır, kemik erimesi gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
  • Şekerin fazla tüketilmesi leptin direncinin oluşmasını tetikler. Leptin vücutta yağ hücrelerinde üretilen ve beyne yemek yerken doyduğunu ileten bir hormondur.  Vücuda fazla alınan şeker yağ olarak depolanır. Yağ hücrelerinde gittikçe artan leptin salgılanır, leptin direnci ile birlikte beyin bu hormonu dinlemez, bu da kişinin doyduğunu bilmeyerek, daha çok yemek yemesine ve şişmanlamasına yol açar.
  • Şekerler ve şekerli besinlerle alınan şekerler, damarlarda tahribata yol açarak kalp damar hastalıklarından karaciğer yağlanmasına, kanserden unutkanlık ve erken bunamaya kadar çeşitli hastalıklara yol açabilir.
  • Şekerli besinlerle alınan früktoz tıpkı alkol gibi karaciğerde toksik etki yaratır. Früktoz alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının sebeplerinin başında yer almaktadır.
  • Şeker bağımlılık da yapar, mutluluk hormonu olan serotonin salınmasını tetikler, bu da keyif verici bir sonuç yaratır, insan bu mutluluğu tekrar kazanmak için şekerli bir şey yeme ihtiyacı duyar, bazı insanların üzüldüğü zaman çikolata gibi yiyeceklere yönelmesi bundandır. Şeker bağımlısı olan insanlar şekerli gıdalar tüketerek kendilerini iyi hissettiklerine inanırlar, yokluğunda ise sinirlilik, titreme gibi reaksiyonlar görülür.
  • Konu ile ilgilenen kimi kişilere göre sağlıklı ve genç kalmak istiyorsanız şekerden uzak durun. Şeker vücuda girdikten kısa bir süre sonra bağışıklık sistemini baskılar,  bağışıklık sisteminin iyi çalışmaması hatalıklara karşı mücadelede vücudu zayıf düşürür.
  • Fazla şeker ya da şekerli besinleri tüketenlerde insülin (pankreasta salgılanan glikozu hücrelere taşıyan hormon) direncinin meydana gelmesi, şeker metabolizmasının bozulmasına yol açar, bunun sonucu olarak şeker hastalığı, damar sertliği, hipertansiyon ve kan yağlarında bozulma şeklinde ortaya çıkan sağlık problemleri meydana gelir.
  • Rafine şeker, bağırsaklarda zararlı bakterilerin çoğalmasına ve faydalı bakterilerin (probiyotiklerin) ölümüne sebep olur. Bağırsaklarda faydalı bakteriler azalınca bağırsakların geçirgenliği artar, alerjik tepkiler ortaya çıkar ve vücuda zarar veren mikropların girişi kolaylaşır.  Aynı zamanda bağışıklık zayıfladığı için hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.
  • Şeker vücutta var olan kanser hücrelerini besler, onların çoğalmasını ve yayılmasını kolaylaştırır ve neticede kanserin oluşmasında zemin hazırladığı söylenebilir.
  • Çocuklar genellikle şeker ve çikolata gibi şekerli ürünlere daha çok ilgi duyarlar. Bunun böyle olmasının sebebi aileleridir, çünkü bazı insanlar çocukları sevindirmek ya da avutmak için bunlara alıştırırlar. Yapılan araştırmalar fazla şeker tüketmenin çocuklarda konsantrasyon bozukluklarına ve hiperaktiviteye sebep olduğunu göstermiştir.
  • Aşırı şeker tüketiminin diş çürümelerine, vücutta kolajen dokunun azalmasına, E vitamini eksikliğine, cilt hasarlarına,  kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirme gibi olumsuz etkilere sahip olduğu,  bazı çalışmalarla tespit edilmiştir.
  • Buğday unundan yapılan ekmek ve diğer ürünlerin glisemik indeksi (glikozun kandaki yükselme hızını gösteren bir değer), rafine şekerden daha yüksektir (rafine şekerin glisemik indeksi 59, tam buğday ekmeğinin 72). Unlu mamuller (ekmek, pata, börek, kek, pizza, simit, bisküvi vb.) de şekerle birlikte basit karbonhidratlardır, bunlar da şeker gibi zararlıdır.
  • Sağlıklı olmak için etiketinde şeker bulunan gıdalar tüketilmemelidir. Marketlerde satılan hazır ambalajlı gıdaların çoğunda mısır şurubu (ağırlıklı olarak früktoz içerir) kullanılmaktadır. Mısır şurubu kullanılarak üretilen şekerli besinlerin rafine şeker kullanılarak yapılanlara göre 7 kat daha fazla karaciğer yağlanmasına sebep olduğu bazı araştırmalarla tespit edilmiştir.

Sağlıklı olmak için şeker, şekerli ürünler ve tatlıları az tüketmeliyiz.  Fazla tüketildiği zaman yukarıda sıralandığı gibi zararı olduğu görülmektedir.  Günlük şeker tüketimi meyvelerden alınan doğal şekerlerle birlikte 20-30 gramı geçmemesi vurgulanmaktadır.  İnsanın canı çektiği zaman herhangi tatlı ya da hamur işini yiyebilir, ancak bunu alışkanlık haline getirip sık sık ve fazla yemesi halinde sağlık sorunları ortaya çıkar.  Basit karbonhidratlara (rafine şekerler ve unlu mamüller) beslenmemizde çok az yer vererek, kompleks karbonhidratları (kuru baklagiller gibi) daha fazla tüketerek daha sağlıklı olabiliriz.

Hayırlı ramazanlar. Sağlıcakla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.