Tarih ve Coğrafya Dünya Türklüğüne Yeni Bir İmkânı Altın Tepside Sunuyor

Share

Kutlu Yol’da, “Köklü Geçmişten Güçlü geleceğe Dilde, Fikirde, İşte Birlik” konuşuldu. 

Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu – Kutlu Yol Derneği’nin bu haftaki konuğu Gazeteci – Yazar, Osman Kara, “Köklü Geçmişten Güçlü geleceğe Dilde, Fikirde İşte Birlik konulu söyleşide görüşlerini dinleyicilere aktardı.

Söyleşi öncesi Başkan Mustafa KESKİN konuşmasında; “ ‘Kutlu Yol Söyleşileri’mizde öncelikle kıymetli bilgileri, görüşlerini bizlerle paylaşan saygıdeğer Osman Kara’ya ve katılımları ile buraya değer katan konuklarımıza çok teşekkür ediyorum.  Yolumuz; ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik Yolu’dur. Bu yol; ‘Kutlu Yol’dur. Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi; Biz, bütün Türk Milletinin hizmetkârıyız.” dedi.

Söyleşiye konuşmacı olarak katılan Gazeteci – Yazar, Osman Kara, Köklü Geçmişten Güçlü geleceğe Dilde, Fikirde İşte Birlik konulu konuşmasında önemli açıklamalar yaptı.

Tarih ve Coğrafya Dünya Türklüğüne Yeni Bir İmkânı Altın Tepside Sunuyor,

Köklü geçmişten güçlü geleceğe dilde, fikirde, işte birlik” konulu söyleşi toplantısında konuşan Osman Kara, “tarih ve coğrafya dünya Türklüğüne yeni bir imkânı altın tepside sunuyor; Türk aydını, siyasetçisi ve devlet adamları tarihte ya bu fırsatı değerlendiren insanlar olarak alkışlanacak ya da bu fırsatı heba edenler olarak yargılanacaklardır” dedi.

Türk Milletinin “tarihin en eski ve en köklü” iki milletinden biri ve birincisi olduğunu belirten Osman Kara daha sonra şunları söyledi:

Bu millet kendisine “dünyayı yönetmeyi” ezeli ve ebedi misyon olarak benimsemiştir. Bu durum Orkun Kitabelerinde “Üste mavi gök altta yağız yer yaratıldığında ikisinin ortasında da kişi yaratıldı. Üstüne de bunları idare etsinler diye atam Bumin Kağan’la İstemi Kağan gönderildi” cümlesiyle vurgulanır. Atalarının “kişioğlunu yönetsinler” diye gönderildiğine inanan bu millet bu misyonu asırlar boyunca “adalet dairesi” çerçevesinde yerine getirmiştir.

Orkun Kitabelerinin “dünyanın ilk insan hakları evrensel beyannamesi” olduğunu öne süren Osman Kara sözlerini “dikkat edilirse burada ne cinsiyet, ne ırk, ne inanış ayrıştırması söz konusudur. Burada kadınıyla erkeğiyle, esmeriyle beyazıyla, inananı ve inanmayanıyla sadece kişi yani insan vardır” diye sürdürdü.

Türklerin yaklaşık 85 milyon kilometrekare olan Eski Dünya (Asya-Avrupa-Afrika) coğrafyasının 53 milyon kilometrekaresinde değişik zamanlarda ve değişik isimlerle hüküm sürdüğünü açıklayan Osman Kara bu konuda şunları söyledi:

“Bu bizden başka hiçbir milletin başaramadığı muhteşem bir iştir. 16’ıncı asra yabancılar boşuna “Türk asrı” demediler. Aynı anda dünyanın en büyük beş imparatorluğundan üçü Osmanlı, Safevi ve Babür İmparatorlukları- Türk’tür ve bunların en büyüğü olan Osmanlı’ya Batılılar “Grand Türk – Büyük Türk” derlerdi.

GELECEĞİ İNŞA ETMEK YA DA EDEMEMEK

Demirperde’nin yıkılmasıyla birlikte tarih ve coğrafyanın başta Türkiye Türkleri olmak üzere tüm dünya Türklüğüne yeni bir Türk yüzyılıkurma fırsatını “altın bir tepsi içinde sunduğunu” ifade eden Osman Kara daha sonra şunları söyledi:

“Türk Dünyası’nın tüm aydınları, siyasetçileri ve devlet adamları tarihi bir sınavla karşı karşıyalar. Ya tarihin ve coğrafyanın altın tepsi içinde sunduğu bu tarihi fırsatı doğru değerlendirecek ve 21. Yüzyılı beklenen ve özlenen Türk Yüzyılı yapacaklar ve tarihin şanlı sayfalarında yerlerini bugünden alacaklar. Ya da önlerine gelen bu fırsatı kısır siyaset çekişmeleri ve hatta kanlı kardeş kavgalarıyla heba edecek ve tarih mahkemesinde mahkûm olacaklardır.” 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.