Ulu önderimiz ATATÜRK, “Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” sözünde olduğu gibi Türkçeyi, Türk kültür ve uygarlığının en önemli ögesi olarak görmüş; ulusal kimliğin oluşmasında dilin yadsınamaz etkisini, gücünü, önemini sürekli vurgulamıştır.
Ülkemizde yabancı kaynaklı söz, sözcük ve yazıların her alanda kullanımı yaygınlaşmıştır. Yurdumuzu yabancı adlar ve yazılar kuşatmış durumdadır. Özellikle gençlerimiz arasında bizim bile anlamakta güçlük çektiğimiz yarı Türkçe yarı İngilizce bir konuşma dili de oluşmaya başlamıştır.
Bir ulus, başka bir ulusu sömürgesi altına almak istediğinde, yapacakları ilk iş, o ulusun ana dillerini yok etmektir. Çünkü dili yok etmek kültürü yok etmektir. Kültürsüz bir ulus da yeryüzünde yaşayamaz. Bu durumu ile dilimiz yıllardır yabancı dillerin saldırısı altındadır. Bu saldırıyı ortadan kaldırmak için; “Hiçbir alanda Türkçede karşılığı bulunan yabancı sözcüklere yer verilmemelidir.”
Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği; Türkçemizin üzerindeki kuşatmayı kaldırmak, onu yüceltmek ve yaraşan yere yükseltmek yolunda başlattığı çalışmalarını yılmadan sürdürecektir. Sömürgeci dillerin egemenliğinden kurtarılması ve Türk dilinin değerine yaraşır yüksekliğe erişmesi, yeryüzü dilleri arasında yaraştığı yeri bulması için özveriyle çalışmalar yapılacak ve yürütülecektir.
Türkçesi varken, Türkçe konuşup, Türkçe yazmak ve düşünmek gereklidir. Yaptığımız bu çalışma dilimize nerede ise yerleşen yabancı kökenli sözcüklerin yerine kullanılabilecek Türkçe sözcükleri siz değerli yol arkadaşlarımız ile paylaşmaktır. Hazırlanan bu sözlük zamanla geliştirilecek yeni sözcük ve Türkçe karşılıkları eklenecektir.
TÜRÇESİ VARKEN…
Yabancı = Türkçe
A
Abaküs = Sayı boncuğu
Abes = Anlamsız, boş, saçma
Abide = Anıt, yapıt
Absürt = Saçma
Acayip = Şaşırtıcı, yadırgatıcı, şaşılan, olağan dışı
Acele = Tez, ivedi
Acemi = Toy, yeni başlayan
Acil = İvedi, çabucak
Aciz = Güçsüz, yetersiz, düşkün
Adale = Kas
Adapte = Uyum
Adapte olmak = Uyum sağlamak
Âdeta = Neredeyse, bayağı, sanki
Adi = Düşük nitelikli, aşağılık, bayağı, sıradan
Adisyon = Hesap, hesap dökümü
Admin = Yönetici
Afaki = Gelişigüzel, amaçsız, nesnel
Affetmek = Bağışlamak
Agresif = Saldırgan
Ahali = Toplum, topluluk, yerliler
Ahbap = Arkadaş, tanış
Ahenk = Uyum
Ahşap = Ağaç, tahta
Ahval = Durum, durumlar
Aidat = Ödenti, kesenek
Airbag = Hava Yastığı
Ait = İlgili, ilişkin, ilişik
Akabinde = Hemen sonra, ardından, ardı sıra
Akaret = Taşınmaz mal ve onun geliri
Akıbet = Son, sonuç, sonunda, önünde sonunda
Akit = Sözleşme
Aklıselim = Sağduyu
Akran = Yaşıt
Aksi = Tersi, geçimsiz
Aktivite = Etkinlik
Akustik = Yankı bilimi, yankılanım
Alaka = İlgi, ilişki
Alamet = Belirti, gösterge, im, iz
Alelacele = İvedilikle
Alelade = Sıradan, olağan
Âlem = Evren
Alenen = Açıkça, açıktan açığa
Aleni = Açık, ortada
Alet = Araç, aygıt
Aleyh = Karşı, karşıt
Âlim = Bilgin, bilgiç
Alternatif = Seçenek
Ama = Ancak, yalnız
Ambiyans = Hava, ortam
Ambulans = Cankurtaran
Amele = İşçi
Amiyane = Sıradan, bayağıca
Amme = Kamu
Analiz = Çözümleme
Ananevi = Geleneksel
Ani = Birden, ansızın, beklenmedik
Animasyon = Canlandırma
Anons = Duyuru
Anormal = Olağandışı
Antik = Eski
Antipatik = Sevimsiz
Antrenör = Çalıştırıcı
Apsürt = Saçma
Araz = Belirti, bulgu
Arazi = Toprak, yer
Arbede = Çatışma
Arıza = Aksaklık, bozukluk, aksama
Artist = Sanatçı
Arz = Sunma, anlatma, bildirme
Arzu = İstek, isteme, dilek, eğilim, yönelme
Asabi = Sinirli, öfkeli
Asalet = Soyluluk
Asgari = En az, en aşağı, en düşük, en alt
Asıl = Kök, kaynak, gerçek, gerçeklik, ana
Asılsız = Dayanaksız, kaynaksız, uydurma, yalan
Asır = Yüzyıl
Asi = Başkaldıran, dikbaşlı, direnişçi
Asil = Soylu
Asistan = Yardımcı
Asli = Birincil, köklü, baş
Âşık = Ozan, sevdalı, tutkun
Aşiret = Oymak
Aşk = Sevda, sevgi
Atfen = Dayanarak, göre
Atıf = Yöneltme, çevirme, gönderme
Atıl = İşe yaramaz, iş görmez, işlemeyen, işlevsiz
Avantaj = Üstünlük
Ayan beyan = Apaçık, açık seçik, besbelli
Aynen = Olduğu gibi, öyle
Aynı = Benzeri, özdeş
Ayyaş = İçkici
Aza = Üye
Azami = En çok, en üst, en büyük, en yüksek
Azim = Kararlılık, istek
B
Bahis = Konu
Bakiye = Kalan, artan
Bariyer = Engel
Bariz = Açık, belirgin, belli
Basiret = Sağgörü, sağduyu
Basit = Yalın, yalınç, kolay, sıradan, kolay
Batıl = Boş, dayanaksız, geçersiz
Bayi = Satıcı, satış yeri
Bazen =Kimi kez, arada, arada bir, ara sıra
Bazı = Kimi, birtakım
Bedel = Karşılık, eşdeğer, tutar
Beden = Gövde
Belediye = Yerel yönetim
Beyan =Söyleme, bildirim
Beyanat = Demeç
Beyanname = Bildirge, bildiri
Beyaz= Ak
Beynelmilel = Uluslararası
Biçare = Umarsız
Bilakis = Tersine
Bilfiil = Doğrudan
Bilhassa = Özellikle
Bilumum = Bütün
Bina = Yapı
Bizzat = Kendisi, aracısız
Bonkör = Eli açık
Buton = Düğme
Büluğ = Ergenlik
Bünye = Yapı
Bye Bye = Sağlıcakla kal, esen kal, hoşça kal
C
Cahil = Bilgisiz, eğitimsiz
Camia = Topluluk
Catering = Yemek hizmeti
Cazip = Çekici, alımlı, uygun, elverişli
Cebren = Zorla
Celse = Oturum
Cemiyet = Topluluk, dernek
Center = Merkez
Cevap = Yanıt
Chat = Sohbet
Check Etmek = Denetlemek
Cihan = Evren, yeryüzü
Cihaz = Aygıt
Cisim = Varlık
Civar = Dolayları
Cümle = Tümce
Cüsse = Gövde
Cv = Özgeçmiş
D
Dair = İlişkin
Daire = Yuvarlak, dönge
Data = Veri
Defa = Kez
Defans = Savunma
Deklare Etmek = Bildirmek
Dekoder = Çözücü
Dekor = Süs
Delil = Kanıt, iz
Demo = Tanıtım sunumu, tanıtım ürünü
Departman = Bölüm
Deplasman = Dış saha
Derece = Aşama, basamak, birim
Detay = Ayrıntı
Devam = Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme
Devre = Dönem
Dipfriz = Derin dondurucu
Dirayet = Dayanıklılık, güç
Diyar = Bölge, yurt, ülke
Dizayn = Tasarım
Dominant = Baskın
Download Etmek = İndirmek
Driver = Sürücü
Dublaj = Seslendirme
Dubleks = İki katlı
Dünya = Yeryüzü
Düşman = Yağı
E
Ebat = Boyut
Ebedi = Sonsuz, sürekli, kalıcı
Ebeveyn = Anne baba
Ecdat = Ata
Ecel = Ölüm
Eda (1) = Davranış
Eda (2)= Verme, ödeme, yerine getirme
Edebiyat = Yazın
Efektif = Etkin
Efor = Çaba
Egoist = Bencil
Egsersiz = Alıştırma
Ehemmiyet = Önem
Eksper = Uzman
Ekstra = Ek olarak, en iyi, üstün nitelikli
Elastik = Esnek
Elbise = Giysi
Elimine etmek = Elemek
E-mail = E-posta
Emir = Buyruk, komut
Emniyet = Güvenlik
Empoze Etmek = Dayatmak
Endikasyon: Gerekçe
Endirekt: Dolaylı
Endişe = Kaygı
Entegre olmak = Bütünleşmek
Enteresan = İlginç
Esas = Ana öge; yapı taşı, ana
Eser = Yapıt
Esir = Tutsak
Eşya = Nesne, varlık
Etraf = Ortalık
Evlat = Çocuk
Evrak = Belge
Evvel = Önce
Exit = Çıkış
Eyyamı bahur = Boğucu sıcak günler
F
Faal = Etkin
Fahri = Onursal
Fail = Yapan, eden, işleyen, sorumlu (kimse)
Faiz = Getiri
Fakat = Ancak, yalnız
Fakir = Yoksul
Faktör: Etmen
Fanatik = Tutkun
Fani = Ölümlü, gelip geçici, kalımsız
Farazi = Varsayım
Fark = Ayrım, ayrılık
Farklı = Değişik
Farz = Boyun borcu, gerek, gereklilik, yükümlülük
Fasıl, Fâsıla = Aralık, bölüm, pay, dönem
Fayda = Yarar, kazanç
Fazilet = Erdem, üstünlük, seçkinlik
Fazla = Aşkın
Feci = Korkunç, acıklı, üzücü
Felaket = Yıkım
Fen = Bilim
Fena = Kötü, olumsuz, niteliksiz, başarısız, üzücü
Fert = Birey
Fesat = Geçimsiz
Festival = Şenlik
Fıtrat = Yaratılış, doğa
Fiil = Eylem
Fikir = Düşünce
Filtre = Süzgeç
Final = Varış-Son
Finish = Bitiş
Fiyat = Değer, eder, karşılık
Flash Disk = Taşınabilir bellek
Fobi = Korku
Fonksiyon = İşlev
Formasyon: Oluşum
Format = Biçim
Ful = Tam, dolu
Fulltime = Tam gün
Fuzuli = Gereksiz, yersiz, boşu boşuna
G
Gafil = Önlemsiz, aymaz, uygunsuz
Gaflet = Boş bulunma, aymazlık
Galeyan = Taşkınlık, kaynama, coşma, ayaklanma
Galiba = Sanırsam, görünüşe bakılırsa
Galip = Kazanan, yenmek, üstünlük
Garanti = Güvence
Garip = Kimsesiz, Sıra dışı, anlaşılması güç, şaşırtıcı, alışılmamış, düşkün, dokunaklı
Garnitür = Bezenti
Gayri = Olmayan, başka, dışı
Gıda = Besin
Gıpta = İmrenme
Global = Küresel
Grev = İş Bırakma
H
Hacim = Yoğunluk, büyüklük
Hadise = Olay
Hafıza = Bellek
Hafif = Yeğni
Hafriyat = Kazı
Hak = Pay
Hakaret = Aşağılama, küçümseme
Hakikat = Gerçek, doğruluk
Hakiki = Gerçek
Hâkim = Yargıç, egemen, baskın
Hâkimiyet = Egemenlik
Hal, vaziyet = Durum
Halef = Ardıl
Halk = Ulus, toplum, topluluk
Hamarat = Becerikli
Hamaset = Yiğitlik, yüreklilik
Hamile = Gebe
Hamle = Atılım, saldırı
Hantal = Ağır, yavaş
Hapis = Tutsak
Harabe = Yıkıntı
Harap = Yıkık
Hararet = Isı, ısınma
Harcama = Gider
Harcırah = Yolluk
Hareket = Devinim, davranış
Harf = Ses
Hariç = Dış, dışarı
Harika = Olağanüstü
Hasar = Bozma, yıkma
Hasret = Özlem
Hassas = Duyarlı
Haşere = Böcek
Hata = Yanlış, yanılgı, yanılsama
Hatıra = Anı, anımsamak
Hayat, ömür = Yaşam, dirlik
Hayır = Yardım, iyilik
Haysiyet = Saygınlık
Hazım = Sindirim
Hediye = Armağan
Hijyen = Temizlik
Hikâye = Öykü
His = Duygu, algı
Hobi = Uğraş
Hoca = Öğretmen, öğretici, öğreten
Hurafe = Boş inanç
Husus = Konu
Hususi = Özel, ayrıcalık
Huzur = Dirlik, erinç
Hücre = Göze
Hücum = Saldırı
Hükûmet = Yönetim, erk
Hür = Özgür, bağımsız
Hürmet = Saygı
Hürriyet = Özgürlük, bağımsızlık
Hüsran = Düş kırıklığı
Hüviyet = Kimlik
Hüzün = Sıkıntı, üzünç
I – İ
Ice Tea = Soğuk çay
Israr = Üsteleme
İcra, icraat = Uygulama, yapma
İdari = Yönetsel, yönetimsel
İddia = Sav
İdman = Çalışım, alıştırma
İdrak = Anlama, kavrama, kavrayış
İfade = Açıklama, anlatım
İflas = Batık
İftihar = Övünme
İftira = Karalama
İhbar = Bildirme
İhtimal = Olasılık
İhtiras = Tutku
İhtiyaç = Gereksinim, gereksinme
İhtiyar = Yaşlı
İktidar = Erk, yönetim
İlave = Ek
İlham = Esin
İllegal = Yasa Dışı
İltica = Sığınma
İltifat = Övgü, beğenme
İmar = Bayındırlık
İmitasyon = Taklit
İmkân = olanak, yapabilirlik
İmla = Yazım
İmtihan = Sınav
İmtiyaz = Ayrıcalık
İnat = Direnç
İnşa = Yapım, yapılandırma
İntiba = İzlenim
İntihal = Aşırma
İntihar = Canına kıymak
İrsi = Kalıtsal
İrtibat = Bağlantı, İletişim, ilişik
İrtifa = Yükseklik
İsim = Ad
İskân = Yerleştirme, yurtlandırma, konaklatma
İsraf = Savurganlık, tutumsuzluk
İstifade = Yararlanma
İstikbal = Gelecek, bağımsızlık
İstirahat = Dinlenme
İstisna = Aykırı
İstişare = Danışma, görüş sorma, görüş alış verişi
İsyan = Başkaldırı
İştigal = Uğraş, uğraşı, ilgilenme
İştirak = Ortaklık
İthaf = Adama, sunma
İtlaf = Öldürme, yok etme
İtibar = Saygınlık
İttifak = Birlik, bağdaşım, bağdaşma, anlaşma, uzlaşma, birleşme
İzafiyet = Görelik
İzah = Açıklama
İzalasyon = Yalıtım
İzdivaç = Evlilik
J
Jakuzi = Sağlık havuzu, sağlık teknesi
Jenerasyon = Kuşak
K
Kabiliyet = Yetenek
Kabine = Bakanlar Kurulu
Kabul = Alma, onaylama, onama, isteme
Kademe = Basamak, aşama
Kader = Yazgı
Kafa = Baş
Kâfi = Yeterli
Kaide = Kural
Kaim = Geçerli, geçer, kullanılan, var olan, ayakta duran
Kâinat = Evren
Kalifiye = Nitelikli
Kalite: Nitelik
Kalp = Yürek
Kâmil = Yetkin, tam, ağırbaşlı, erişkin, olgun, bilgili
Kampüs, küllüye = Yerleşke
Kanaat = Yetinme
Kanun = Yasa
Karakter = Kişilik
Karakterize: Belirgin
Kartvizit = Tanıtma kartı
Kavis = Eğiklik
Kelime = Sözcük
Keşif = Bulgu, buluş
Kettle = Su ısıtıcısı
Keza = Böyle, böylece, şöyle, öylece
Kırmızı = Kızıl, al
Kısım = Bölüm, aşama, evre, pay
Kıta = Anakara, dörtlük
Kıvam = Yoğunluk, koyuluk
Kıyafet = Giysi, kılık
Kıymet = Değer
Komite, komisyon = Kurul
Kompleks = Karmaşık
Komplo = Tuzak
Konferans = Konuşma
Kongre = Kurultay
Konsensus = Uzlaşma
Kontrol = Denetim
Koordinasyon = Eşgüdüm
Korner = Köşe, köşe vuruşu
Kriter = Ölçüt
Kudret = Güç
Kusur = Bozukluk, elverişsiz, noksan
Kuvvet = Güç, erk
Küfür = Sövme, sövgü
L
Laptop = Dizüstü bilgisayar
Latife = Şaka
Lazım = Gerekli, zorunlu
Legal = Yasal
Lider = Önder
Limit = Sınır
Link = Bağlantı
Lisan = Dil
Lokal = Yerel
Lokalize: Sınırlamak
Lügat = Sözlük
Lüzum, Lazım = Gerek, gereklilik
M
Maalesef = Ne yazık ki
Maaş = Aylık
Mabet = Tapınak
Macera = Serüven
Mağlubiyet = Yenilgi
Mahfuz = Saklı
Mahlûk = Yaratık
Mahsul = Ürün
Mahsus = Özgü
Mahzun = Üzgün, üzüntülü
Major: Önemli
Maksat, gaye, hedef = Amaç, erek
Maksimum = En yüksek
Makul = Uygun, elverişli
Mana = Anlam
Manevi = Tinsel
Mani = Engel
Mantalite = Anlayış
Manuel: Elle
Marifet = Beceri, yetkinlik
Marjinal = Aykırı, sıradışı
Masraf = Gider, harcama
Matbaa = Basımevi
Matbu = Basılı
Mause = Fare,
Mavi = Gökçe
Mazi = Geçmiş
Mecbur = Zorunlu
Meçhul = Bilinmeyen
Medeni = Uygar
Medeniyet = Uygarlık
Medya = Basın-yayın
Mefhum = Kavram
Mega = Çok büyük
Melez = Kırma
Memleket = Ülke, yurt
Menfaat = Çıkar
Menü = Liste, yemek listesi
Merasim = Tören
Mesafe = Uzaklık
Mesela = Örneğin
Mesele = Sorun, konu
Mesuliyet = Sorumluluk, yetki
Mesut = Mutlu
Meşhur = Ünlü
Meşru = Yasal, kabul edilebilir
Meşrubat = İçecek
Metot = Yöntem
Metropol = Anakent
Mevcut = Güncel, var olan
Mevki, mekân = Yer, konum
Mevzu = Konu, sorun
Meyil = Eğim, eğilim
Mısra = Dize
Millî = Ulusal
Milliyet = Uyruk
Minimal: Çok Az
Minimum = En Az
Misafir = Konuk
Misal = Örnek, benzer, denk
Misyon = Görev
Model: Örnek
Modern = Çağdaş
Modernize Etmek = Yenilemek
Modifiye: Değiştirilmiş
Monitör = Ekran
Monoton = Tekdüze, sıradan
Montaj = Kurgu
Muasır = Çağdaş
Muavin = Yardımcı
Muğlak = Belirsiz, çapraşık
Muhabbet = Sevgi, söyleşme, yakın arkadaşlık
Muhafaza = Koruma
Muhakeme = Yargılama
Muhakkak = Kesinlikle
Muhalefet = Karşıtlık
Muharebe = Savaş
Muhtelif = Türlü, çok sayıda, çeşitli
Muhtemel = Olası
Muhteviyat = İçerikler
Mukavele = Sözleşme, anlaşma
Muntazam = Düzgün, düzenli
Mutabakat, Konsensüs = Uzlaşı, anlaşma
Muteber = Saygın, geçerli olan, sözü geçer, güvenilir, inanılır
Mutlak = Salt
Mutlaka = Kesinlikle
Mübalağa = Abartı
Mübarek = Kutlu
Mücadele = Çaba, uğraş, savaş, savaşım
Müdahele= Karışma, el koyma
Müddet = Süre
Müebbet = Yaşam boyu, sonsuz
Müfettiş = Denetleyici
Mühim = Önemli
Mükâfat = Ödül, karşılık
Mülakat = Görüşme, konuşma, sözlü
Münakaşa = Tartışma, söz dalaşı
Münasebet = İlişki
Müracaat = Başvuru
Müsabaka = Karşılaşma, yarışma
Müsamaha = Hoşgörü
Müspet = Olumlu, kanıtlanmış, doğrulanmış
Müsrif = Savurgan, tutumsuz
Müstakbel = İlerideki, gelecekteki
Müstehcen = Uygunsuz
Müsteşar = Danışman
Müsvedde = Taslak, karalama
Müşterek = Ortak
Müşteri = Alıcı, tüketici
Müteahhit = Yüklenici
Müteşebbis = Girişimci
Mütevazı = Alçakgönüllü
Müzakere = Görüşme, danışma
N
Nadir = Seyrek
Nafile = Boşuna
Nağme = Ezgi, şarkı
Nakil, nakliye = Taşıma
Namus = Ar
Nasihat = Öğüt
Navigasyon = Yolbul, yol bulucu
Nefes = Soluk
Negatif: Olumsuz
Nesil = Kuşak
Netice = Sonuç
Nihayet = Son, sonunda
Nikâh = Düğün
Nispet = Oran
Nişan = Simge, iz, belirti, işaret
No Frost = Karlanmaz
Noksan = Yok, eksik
Nutuk = Söylev
Nüsha = Örnek
O-Ö
Obezite: Şişmanlık
Objektif = Nesnel
Of, Off = Kapalı
Offline = Çevrimdışı, bağlı değil
Ofis = İşyeri
Oil = Yağ
Okey, ok = Tamam
Online = Çevrimiçi
Operasyon = Dizi eylem, davranışlar, işler
Opsiyonel = İsteğe bağlı, seçmeli
Oral: Ağızdan
Organizasyon = Düzen, düzenleme
Organizatör = Düzenleyici
Orijinal = Özgün
Outdoor = Açık alan, dış ortam
Ödem = Sıvı birikmesi, şişlik
P
Pandemi = Küresel salgın
Paralel: Koşut
Parametre: Değişken
Partikül = Parçacık
Partner = Eş
Part-Time = Yarı zamanlı
Personel: Çalışan
Perspektif = Bakış açısı
Plaza = İş merkezi
Popülasyon: Varlık, nüfus
Poşet = Torba
Pozisyon = Durum, konum
Pozitif = Olumlu
Pragmatik = Yararcı
Printer = Yazıcı
Problem = Sorun
Promosyon = Özendirme
Protez = Takma
Prova = Deneme
Provoke etmek = Kışkırtmak
Puzzle = Yapboz
R
Rağbet = İlgi, eğilim
Rağmen = Karşın
Rahat = Erinç
Rakım = Yükseklik
Randevu = Buluşma
Randıman = Verim
Rapor etmek: Bildirmek
Rayiç = Sürüm değeri, satış değeri
Reaksiyon = Tepkime
Referans = Kaynak, öneren
Rehber = Kılavuz
Reis = Başkan
Relaks = Rahat
Relax olmak = Rahatlamak
Reseptör: Almaç
Resesif: Çekinik
Revize etmek = Yenilemek
Reyting = İzlenme oranı
Rezervasyon = Yer ayırtma
Rivayet = Söylenti
Riya = İkiyüzlülük
Rotasyon: Yer değiştirme
Röportaj = Söyleşi, bilgi almak, görüş almak
Rötar = Gecikme
Rutubet = Islaklık
Rüya = Düş
S
Sabotaj = Baltalama
Safha = Aşama, evre, bölüm
Saha = Alan
Sahil = Yaka, kıyı
Sahte = Düzmece
Sakin = Durgun
Samimi = İçten
Santral = Merkezi
Sarf = Tüketim
Scanner = Tarayıcı
Seans = Oturum
Sebat = Kararlılık, direşme
Sebep = Neden, gerekçe
Sefalet = Yoksulluk
Selamet = Esenlik
Selef = Öncel, önceki
Selfie = Öz çekim
Sempatik = Sevimli
Semptom: Belirti, sbulgu
Sene = Yıl
Sene-i devriye = Yıl dönümü
Serbest = Bağımsız, özgür
Seremoni = Tören
Servet = Zenginlik
Seviye = Düzey
Seyahat = Yolculuk, gezi
Show / Şov = Gösteri
Sıfat = Nitelik, özellik
Sıhhat = Sağlık
Sır = Gizem
Sihir = Büyü
Sinerji = Dayanışma
Slayt = Yansı
Sohbet = Söyleşi, arkadaşlık
Spa / Thermal = Kaplıca
Spesifik: Özgül
Spiker = Sunucu
Sponsor = Destekçi, destekleyici
Spontane = Kendiliğinden
Star = Yıldız
Start = Başlangıç
Stop = Dur
Stres = Ruhsal gerilim
Sual = Soru
Suni = Yapay
Sükût = Sessizlik, suskunluk
Sülale = Soy
Sürat = Hız
Ş
Şahit = Tanık
Şair = Ozan
Şart = Koşul
Şatafat = Gösteriş
Şeffaf = Saydam
Şehir = Kent
Şekil = Biçim
Şevk = İstek, özleyiş
Şey = Varlık, nesne
Şiddet = Sertlik, aşırılık, güç, zorluk
Şikâyet = Yakınma
Şoke Olmak = Çok şaşırmak
Şuur = Bilinç
Şüphe: Kuşku
T
Tabaka = katman
Tabiat = Doğa
Tabii = Doğal
Tabir, ifade = Deyiş
Tahlil = İnceleme, çözümleme
Tahliye = Salıverme
Tahmin = Kestirim, oranlama, öngörü
Tahrip = Kırma, dökme, yıkma, bozma
Takas = Değiş tokuş
Takat = Güç
Takdim = Tanıtma, sunum
Takip = Gözlem, izleme
Taklit = Öykünme, benzetilerek yapılmış
Taksim = Bölme, paylaştırma, ayırma
Talebe = Öğrenci
Talep = İstek
Talimat = Yönlendirme, komuta
Tamir, tadilat = Onarım
Tarz = Biçim, özgü
Tasavvur = Canlandırma, tasarı
Tasdik = Onay
Tashih = Düzeltme
Tasvir = Betimleme
Tavsiye = Öğütleme, yol gösterme, salık, öneri
Taziye = Başsağlığı, teselli
Tebessüm = Gülümseme
Tebliğ = Bildiri, iletme
Tebrik = Kutlama
Tecrübe = Deneyim
Teçhizat = Donanım
Tedavi = İyileştirme, sağaltım
Tedbir = Önlem
Teferruat = Ayrıntı
Tefsir = Yorum
Teftiş = Denetim
Tehdit = Gözdağı, korkutma
Tekâmül = Evrim, gelişme, olgunlaşma
Teklif = Öneri
Tekrar = Yine, yeni baştan
Telaş = Tasa, kaygı, kargaşa
Temayül = Eğilim
Tembih = Uyarım, anımsatma
Temiz = Duru, kirsiz, arı
Terbiye = Eğitim, yetiştirme
Tercih = Seçim, yeğleme
Tercüme = Çeviri
Tereddüt = Duraksama, çekinme
Tertip = Düzen
Teselli = Avunma
Tesettür = Örtünme, başörtüsü
Tesir = Etki
Tespit = Saptama, belirleme
Teşhis = Tanı
Teşkilat = Örgüt, kurum, kuruluş, oluşum
Teşvik = Özendirme
Teyit = Doğrulama
Total = Toplam
Trend = Eğilim
Tuhaf = Şaşırtıcı, alışılmamış
U – Ü
Umumi = Genel, kamusal
Usul = Yöntem, yol, yordam, izlence
Ünite: Birim
Ünvan = San
Üslup = Tarz, biçem, özgü
V
Vaat = Söz
Vade: Süre
Vaka = Olay, olgu
Vakur = Ağırbaşlı
Vasıf = Nitelik
Vasıta = Araç
Vatan, vatandaş = Yurt, yurttaş
Vazife = Görev
Vefat = Ölüm
Vehim = Kuruntu
Vejetaryen = Etyemez
Versiyon = Sürüm
Vilayet = İl
Viraj = Dönemeç
Y
Yadigâr = Anımsatan nesne
Yahu = Hey, bana bak, baksana
Yahut = Veya
Yakamoz = Deniz üzerindeki ışıltı
Yakinen = Kesin olarak
Yani = Sonuçta, sözün özü, doğrusu, demek ki
Z
Zan = Varsayım
Zarif = İnce, alımlı
Zaruri = Zorunlu, gerekli
Zat = Kimse, kişi, kendi, özü
Zaten = Doğrusu, özde, gerçekte
Zaviye = Açı, görüş, bakış açısı
Ziraat = Tarım
Ziyafet = Ağırlama, ikram
Zulüm = Kıygı, kıyın
Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri‘nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Duyarlılık,…
Araştırma-İnceleme: Mustafa KESKİN Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu (Kutlu Yol) Derneği Türk Birliği’nin kolları, damarları…
Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri'nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal…
Ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Bilinç ve Gelişim alanları üzerine görüşlerin sunulduğu…
Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde, Belçika'daki Türk iş dünyası temsilcileriyle düzenlediği…