Nasıl Yönetilmemeliyiz

Osman Öztemur

Yönetimdekilerin basiretsizliği tüm alanlara yansımış durumda. Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik tüm alanlarda çürümüşlük had safhada. Cumhuriyet dönemimizin en yüksek işsizliği, geçim sıkıntısı yaşanıyor.

Normalde devletin görevi topladığı vergileri bu alanlarda etkin bir şekilde kullanmaktır. İyi eğitim sağlayamıyoruz ki her alanda geriyiz, bilim, teknoloji üretemiyoruz, şiddetin çözüm olduğunu düşünen bir toplum olduk. İyi bir adalet sistemimiz yok, yapılan hukuksuzluklara verilenler ceza mı ödül mü tartışılır. Güvende olduğumuz tezi ise tamamen safsatadan ibaret, yoksa insanlar güvenlik için devlete vergi öderken, özel güvenlikli sitelerde neden oturmak istesin. Daha düne kadar sağlık sistemimizin çok iyi olduğunu düşünüyorduk, çünkü yapılan yayınlar hep böyle söylüyordu. Gördük ki genç bir kardeşimiz hastanede yatak bulamadığı için öldü. Hakeza toplumsal eşitlik de can çekişiyor. Avrupa’daki hastayı uçakla getirebiliyoruz da buradaki hastaya yatak dahi veremiyoruz. Çok iyi bir sosyal güvenliğimiz ya da mutlu emeklilerimiz de yok ne yazık ki. Yoksa emekliler emekli olduktan sonra üç beş kuruş için kötü koşullarda hiç çalışır mı? Torun sevmesi gerektiği yaşta ekmeğinin peşinde sokaklarda olur mu? Devlet memurları ek iş arar mı? Milyonlarca eğitimli işsiz genç kamyon kasalarında, şişme botlarla Avrupa ‘ya gitme hayali kurar mı?

Yönetim konusunda görüş bildirmek, düşüncelerini açıklamak hem güç hem de tehlikeli artık. Hemen terörist etiketini yapıştırıyorlar. Tahammül, hoş görü sıfır. Sevgi, saygı zaten yok.

Kısaca son 20 yıl bize, nasıl yönetilmememiz gerektiğini öğretti.

Belki 100 yıl sonra bu dönem, bir ülke nasıl yönetilmez konulu araştırma tezleri olabilir.